Her şeyin başı su; onunla arınıp, onunla temizleniriz. Günde muhakkak 2 litre su içmeye özen gösterin. Gün boyunca içtiğiniz suya taze zencefil, kekik, limon dilimleri, nane yaprakları, elma sirkesi ekleyerek canlandırıcı özellik katabilirsiniz.
Bitki çaylarından asla vazgeçmeyin! Viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı gardınızı doğru bitki çayları ile alabilirsiniz. Sabah saatlerinde 2 tane karanfille demlenmiş beyaz veya yeşil çay, akşam saatlerinde çubuk tarçınla demlenmiş ıhlamur veya rezene, gün ortasında ise kuşburnu veya hatmi gibi bağışıklık dostu çayları tüketebilirsiniz.
Kırmızı ve turuncu meyveleri bolca tercih edin. Mevsiminde olan tüm meyveler antioksidan özelliktedir. Bu dönemde özellikle portakal, limon, nar, böğürtlen, ahududu, yaban mersini ve kivi çok daha kıymetlidir. Günde 2 porsiyon kadar meyve tüketmeye özen göstermelisiniz.
Rengârenk sebzelerden faydalanın. Mor lahana, turp, havuç, kereviz, koyu yeşil yapraklı sebzeler, lahanagiller ile geniş bir sebze yelpazemiz var. Her gün tabağın yarısını çiğ ya da pişmiş sebzeler ile doldurun. Canınız atıştırmalık istediğinde en sağlıklı pişirme yöntemi olan fırında çıtır sebzeler yapabilir; rendelenmiş mor lahana, havuç ve turp ile renk cümbüşü salatalar hazırlayabilirsiniz.
Mucizevi baharatlar her yerde. Acı pul biber, zerdeçal, karabiber, zencefil, sumak ve naneyi bir arada kullanmaya muhakkak dikkat edin. Bu baharatları yumurtanın üstüne, yoğurda, çorbaya, salataya, sebze yemeğine, kefire de ekleyebilirsiniz.
Soğan ve sarımsağı ihmal etmeyin. Hemen hemen tüm yemeklerimizde kullandığımız soğan ve sarımsak hastalıklara karşı direnç sağlar. Yoğurda sarımsak rendeleyebilir, çorbayla soğan ekleyebilir, soğanlı yumurta yapabilir, et yemeklerini sarımsakla pişirebilir, fırın yemeklerini bolca soğanla pişirebilirsiniz.
Kaliteli protein kaynaklarını tercih edin. Sadece kırmızı et, tavuk, hindi gibi hayvansal protein kaynaklarla sabit bir beslenme şekli belirlemeyin. Kuru fasulye, nohut, Meksika fasulyesi gibi kuru baklagilleri, ceviz, fındık, badem ve kaju gibi yağlı tohumları da diyetinize dahil edin. Her gün 1 avuç kuruyemiş ve haftada 2 kez kuru bakliyat tüketmeye özen gösterin.
Çörek otu yağı ve elma sirkesi hep hayatınızda olsun. Vücut direncinizi artırmak istiyorsanız güne 1 tatlı kaşığı çörekotu yağı tüketerek başlayın. Suyunuza, çorba ve salata soslarına
1-2 yemek kaşığı kadar elma sirkesi ekleyebilirsiniz.
Pozitife çevirmek sizin elinizde. Zorlu bir süreçten hep birlikte geçiyoruz. Tüm önlem ve tedbirleri aldıktan sonra psikolojik olarak rahatlamak adına bu durumu pozitife çevirebilirsiniz. Yapmak istediğiniz ama vakit bulamadığınız şeyleri düşünmenin tam vakti.
Size sağlık katacak, bağışıklığınızı güçlendirecek yemekleriniz pişerken bu arada gardrobunuzu boşaltabilir, videolar eşliğinde pilates ve yoga yapabilir, hep ertelediğiniz ama okumak istediğiniz kitapları okuyabilirsiniz.
Bu süreçte hem vücut direncim artsın hem de evde sağlıklı yemekler pişireyim diyorsanız, yemek tariflerimize bakmanızı öneriyoruz 🙂