Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz. Kaydolarak, kullanım koşulları - gizlilik politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz. Kaydolarak, kullanım koşulları - gizlilik politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Cıncar, cızgan, daladiken ve daha fazlası. Hepsi aslında bir kapıya çıkıyor: Isırgan otu.
Kendi familyasına ait bu bitki, tüylü ve kenarları dişli yapraklara sahip. Cilde temas ettiğinde yakıcı bir etkiye ve kızarıklığa sebep olduğu bilinse de şifalı bir bitki olarak tanınıyor. Hatta öyle ki kökü ve tohumları halk arasında bitkisel ilaç olarak kullanılıyor.
Cilde iyi gelmeyen ısırgan otu yemeklerde kullanılabiliyor, ancak salatalara ya da yemeklere eklendiği zaman iyice ayıklanması gerekiyor.
Çok uzun süre temas etmemek adına, ısırgan otunu temizlerken eldiven kullanmak gerekiyor. Taze şekilde salatalara, kurutarak çorbalara ve sıcak suya atılarak çay olarak tüketilebiliyor.
Yemek olarak hazırlamak isterseniz de kavurabilir, böreklerin içerisine ekleyebilir hatta mücvere bile dahil edebilirsiniz. Özellikle Karadeniz bölgesinde sıkça tüketilen bitkiye kısaca ‘ısırgan’ deniyor.
Taze haliyle cilde iyi gelmese de kurutulmuş haliyle kaynatılan suyunun, deriye ve saçlara iyi geldiği söyleniyor.